94.9 Açık Radyo'nun punk-tarih programı. Her program hayatı üreten işçilerin tarihini anlatıyor, işçi sınıfının çocuklarının müziklerini çalıyoruz. Her Pazar 21-22 arası...

27 Haziran 2010 Pazar

Pankart'ta bu hafta Oi Polloi var.

Açık Radyo'nun punk-tarih programı Pankart'ın 27 Haziran tarihli bölümünü İskoçyalı Anarko-Punk grubu Oi Polloi'a ayırdık. Geçen yıl IMF ve Dünya Bankası'na karşı Direnistanbul oluşumu çerçevesinde gerçekleştirilen ResistFest'te de izlediğimiz Oi Polloi, 2003 yılında Fransa'da kaydettiği Alive and Kicking adlı albümde ırkçılıkla, homofobiyle mücadele, hayvan özgürleşmesi, kapitalizm karşıtlığı gibi konularda şarkılar çalıyor ve şarkı aralarında görüşlerini aktarıyor. Bu haftaki programda bu konser kaydına kesintisiz olarak yer vereceğiz.
Playlist ve şarkı aralarında geçen konuşmaların bir bölümünün Türkçe çevirisini aşağıda bulabilirsiniz.

AMERICANS OUT

FREE THE HANGE

“Hayvan özgürleşmesi üzerine bir şarkı. Zenginlere karşı sınıf savaşı üzerine bir şarkı. Sıradaki şarkı Hunt the Rich (Zenginleri Avla).”

HUNT THE RICH

“Bu şarkı nükleer enerjiyle ilgili. Rüzgarı, güneşi ve dalgaları işleyin, biz bu nükleer pisliği istemiyoruz.”

NUCLEAR WASTE

KILL THE BILL

THE ONLY RELEASE

“Bir önceki şarkı hayvan özgürleşmesiyle ilgiliydi. Biz insan özgürleşmesiyle hayvan özgürleşmesinin aynı mücadele olduğuna inanıyoruz. Bu yüzden sırada bir insan özgürleşmesi şarkısı var. Bu şarkı insanların temel haklarını engellemeye çalışan faşist, ırkçı piçlere karşı. Biz şiddete inanmıyoruz, ama faşizmle fiziksel olarak da savaşmak zorundayız. Bu şarkı Let the Boots Do the Talking (Bırak Botların Konuşsun)”

LET THE BOOTS DO THE TALKING

“Bu şarkı İspanya İç Savaşı’nda Franko’ya karşı savaşanlardan, Naziler’e karşı Varşova Ayaklanması’nı yapan Yahudiler’den, Cable Street’te faşistleri döven Londra East End’lilerden öğrendiklerimizle ilgiliydi. Bugün çok ironik şeyler yaşanıyor. Bu şarkı militarizmi ve savaşmayı reddetmekle ilgili. Bu şarkı savaş suçlusu General Şaron’un işgal altındaki Batı Şeria’da işlediği korkunç suçlar ve onun yönetimi altında savaşmayı reddeden İsrailliler’le ilgili. Victims of a Gas Attack (Gaz Saldırısının Kurbanları)”

VICTIMS OF A GAS ATTACK

“Yine Filistin Sorunu ve İsrail Ordusu’yla ilgili bir şarkı. They Shoot Children, Don’t They? (Çocukları vuruyorlar, değil mi?)”

THEY SHOOT CHILDREN, DON’T THEY?

“Eski bir şarkı. Politik olarak aktif olan ve sisteme karşı savaşan herkes için. Bugün punkları, crustları, anti-faşistleri birleşmiş olarak görmek çok güzel. Bu şarkı birlik olmakla ilgili. … Bazen kilitli kapıların arkasında saklı piçleri bulmak için vegan tarzı botlarımızla kapıları güzel bir tekmelememiz gerekir. Boot Down the Door (Kapıyı tekmeyle indir)”

BOOT DOWN THE DOOR

“Bu şarkı politik mahkumları, havyan özgürleşmesi, doğa özgürleşmesi mahkumlarını, anti-faşist mahkumları desteklemekle ilgili.”

GUILTY

“Zaman çabuk geçti, bu son şarkımız. Biliyorsunuz rock’n roll oyununu oynayıp, bu şarkı son şarkıymış gibi davranmamız lazım. Bu şarkı pislik torbası bir adamla ilgili. Bunu bizle beraber söylemeniz lazım. Mesajımız net: George Bush, s.ktir git.”

GEORGE BUSH FUCK YOU

PUNX PICNIC

21 Haziran 2010 Pazartesi

20 Haziran tarihli Pankart



Programı aşağıdaki linklerden dinleyebilirsiniz.



Bölümü indirmek için: Pankart 20.06.2010

RSS feed: http://www.daghanirak.com/pankart.rss



20 Haziran 2010 Pazar

20 Haziran Pankart Playlist'i

PENNYWISE – BRO HYMN

LOS CALZONES – MALA VIDA

VANILLA MUFFINS – THE DRUG IS FOOTBALL

COCKNEY REJECTS – BLOWING BUBBLES

DIE TOTEN HOSEN – YOU'LL NEVER WALK ALONE

LOS FASTIDIOS – ANTIFA HOOLIGANS

OFİSBOYZ – HOOLİGANS

BOOTSTROKE – ENA GOAL

SHAM69 – IF THE KIDS ARE UNITED

20 Haziran Pankart'ının konusu futbolda sınıf çelişkisi...

Açık Radyo'nun punk-tarih programı Pankart'ın 20 Haziran tarihli bölümünde dünyanın en popüler oyunu olan futboldan bahsedeceğiz. Futbolun Britanya kırsalında bir halk oyunu olarak doğuşu ve bu insanların 18.yüzyılda şehirlere göçmesiyle bir işçi sınıfı sporu hâline gelişiyle başlayan futbol tarihini sınıf çelişkisi üzerinden inceleyeceğiz.

Futbolun şehirlere gelişiyle beraber İngiliz burjuvazisini yetiştiren kamu okulları bunu faydalı bir fiziksel aktivite olarak alıp bünyelerine kattılar. Bu sırada işçilerin ağır çalışma koşulları nedeniyle futbol oynamaya devam etmekte zorlanması, futbolun gelişiminin orta sınıfın elinde devam etmesine yol açtı. Sendikal hareketlerin başlayamasıyla beraber işçi sınıfının çalışma koşullarının düzelmesiyle işçi sınıfı sahalara dönmüş ve işçi sınıfıyla burjuvazi futbol alanında ilk kez karşı karşıya gelmişti. Bu noktadan, günümüze kadar gelen bu çatışmayı Pankart'ta inceliyoruz.

Bu programdaki bütün parçalarımız tabii ki futbolla ilgili.

Pankart her Pazar 21-22 arası 94.9 Açık Radyo ve http://www.acikradyo.com.tr'de...

13 Haziran 2010 Pazar

13 Haziran Pankart'ı



Programı aşağıdaki linklerden dinleyebilirsiniz.



Bölümü indirmek için: Pankart 13.06.2010

RSS feed: http://www.daghanirak.com/pankart.rss



13 Haziran Pankart playlisti

BANDİSTA - MÂYÂ (ALİ ASLANBAY'IN ANISINA)

RASHIT – İNSAN PAZARI

OI POLLOI – YOUR BEER IS SHIT AND YOUR MONEY STINKS

KULTUR SHOCK – MASTIKA

SEX PISTOLS – NOT YOUR STEPPIN' STONE

MADNESS – MONEY MONEY MONEY

X-RAY SPEX – JUNK FOOD JUNKIE

SHAM69 – HEY LITTLE RICH BOY

ATARI TEENAGE RIOT – KIDS ARE UNITED

13 Haziran Pankartı'nın konusu kapitalizm ve müzik...

Hafta içinde Efes Pilsen şirketi, düzenlediği "One Love" isimli ticari müzik festivalinde yeni bir uygulama başlattığını açıkladı. Buna ögre festival alanındaki etkinliklere katılıp bilet kazanan izleyiciler, bu biletleri "hayati" adı verilen uşakları tuvalet sırasına dikmek, sırtına binip konser seyretmek gibi amaçlarla kullanabilecekti. Bu korkunç uygulamanın ardından başta Taraf ve Radikal olmak üzere pek çok gazetenin kültür-sanat servisi uygulamaya selam durup şirketin yanında saf tutarken, müzik severlerden yükselen spontane tepki, şirketi geri adım atmaya, daha doğrusu amiyane tabirle "kıvırmaya" itti. Bu memleketin bir klasiği olan "yanlış anlaşıldık" savunmasını duymakta gecikmedik.

Bunun bir yanlış anlaşma olmadığını, bu fikrin şirket yöneticilerine çok parlak geldiğini anlamak için müneccim olmaya gerek yok, basın toplantısı metinlerine ve şirket yetkililerinin "sırta binip konser izleme" uygulamasını nasıl ballandıra ballandıra anlattığını hatırlamak yeterli. Pankart programında bu olayın üzerinin o kadar kolay örtülememesine katkı yapmak niyetindeyiz.

Bu haftaki programda, kapitalizmin müzik üzerindeki hegemonyasını, şirketlerin dinleyiciden ne istediğini, kapitalizmin "tek aşk"ının ne olduğunu konuşacağız. Ticari festivaller, "meslek örgütü" adı altında kurulmuş sansürcü karteller, seçme özgürlüğünü tamamen kaldıran müzik piyasası ve bunlardan nasıl korunabileceğimiz de ele alacağımız konu maddeleri arasında.

Bu haftaki şarkılarımız da günün anlam ve önemine uygun olacak.

Pankart 94.9 Açık Radyo'da, Pazar 21-22 arası...